16. Yüzyıldan itibaren Batı'da Hristiyanlık özelinde Din'e, Din'in müesses yapısı kiliseye ve dolayısıyla din adamlarına yönelik bir muhalefet başlamıştır. Bu muhalefet zamanla şiddetini arttırmış, Aydınlanma Hareketi ile ideal kimliğine kavuşmuş ve bir bakıma sonraki gelişmelerin yönünü tayin eden güçlü bir referansa dönüşmüştür. Aydınlanmacı hareketin insanı merkeze alan ve dini referanslar karşısında aklı yücelten tavrı, pozitivist anlayışların vücut bulmasına ve inanç noktasında Deizm ve Ate ...