Gencecik askerler gözünü kırpmadan düşman saflarına atılıp canlarını feda ederken, geride kalanlar da benzer bir fedakarlıkla ağlamayı bile ayıp sayıyor, gözyaşlarını içine akıtıyorlardı.
Belki sırasını bekleyen on altı, on yedi yaşındaki gençlerin etkilenmesini istemiyor, belki de Çanakkale'de şehit olmanın onurunu zedelemek istemiyorlardı.
Ama yürek bu, hasret buram buram tütüp dayanılmaz bir hal alınca, yürekler taşıyor ve gözler ister istemez yaşarıyordu.