Önümde bir kapı göremiyordum. Kapı olsa bile, binlerce kapı olsa bile, hepsi sımsıkı kapalı olsa bile, korku ve endişenin kokusu sızamazdı yanıma, gam ve kederin nefesi sokulamazdı ân'ıma. Öyle yumuşak, öyle sıcak, öyle kucaklayıcı, öyle onay- layıcı ki o ses...
Âşina bir çağıltı gibi serince aktı kalbime. Yakın, çok yakın bir çocuk dokunuşu gibi yanaklarıma. Halıya dokunur dokunmaz kadifeleşen kedi patisi sesi gibi. Ak köpüklü dalgaların ayağımın altında dolanışı gibi. Yakınlıkların ...