Bu öykülerde akışına kapıldığımız, içinde edilgenleştiğimiz, kaybolduğumuz sokaklar ve mekânlar geliyor önümüze. Hikâyeleri okumak için yavaşlayıp durunca bize hayatı gösteren bir ‘boşluk’ açılıyor. Hiç kimsenin müdahil olmadığı bu boşluklarda kendimize dönüp bakabiliyoruz ancak. Kontrolden çıkan hayatımızın dizginleri tekrar gelip elimize değiyor.“Aslında bugüne kadar bir tek kız arkadaşı bile olmamış biri olarak belli belirsiz bir şehir imgesi vardı kafasında. Yenilerde okuduğu bir romandaki g ...