Batı’da modern romanın doğuşuyla birlikte ortaya çıkan (kurgusal) anlatıcı kavramı, esasında “yazar”ı sessizleştirmeye ve metnin sorumluluğunu ondan almaya hizmet eder. “Yazar”ı ortadan kaldırarak (ya da onun yerini alarak) uzun süre “parlak” pozisyonunu muhafaza eden anlatıcı figürünün her kurmaca anlatıda mevcut olduğu iddiası, 20. yüzyıldan itibaren Emile Benveniste, Kate Hamburger, Sige-Yuki Kuroda, Ann Banfield, Sylvie Patron gibi araştırmacıların dilbilim kaynaklı tezleriyle birlikte sarsı ...