Eylül çoktan bitti. Üsküdarın parke taşlarla döşeli eski yokuşunu çıkarken yorgun. Dallar hepten çıplak kaldı. Sararmış yapraklar ayaklarına dolanıyor. Bir daha konuşmamak üzere bir suskunluğa bürünmüş gibi. Cavidanın kulaklarından hiç gitmeyen sesi Üzgünüm Zehra, nasıl söylesem, Mübeccel Hanım kardeşini beğenmiş Görülmemiş sabrına ve inceliğine yükleniyor yine, Hayırlısı! diyor. Derin bir nefes alıyor. Hayırlısıyla diyor tekrar. Çıplak ağaçların gerisinden, kızaran gözlerini denize çeviriyor. İ ...