Yücel Balku, öykülerinde rüyalar, labirentler, efsaneler, gizemli semboller ve tılsımlarla dolu;
tarihle şimdinin iç içe geçtiği alışılagelmiş zaman tasarılarının yıkıldığı esatirî bir evren inşa etti.
Aynı zamanda geleneksel anlatılar ve modern metinlerle kurduğu sahici bağ, ona nadir rastlanan
bir muhayyile gücü ile eskimeyen hikâyeler yazabilme yeteneğini bağışladı.
Goncanın Üçüncü Günü’nde karşılaştığımız her kahramanda ve hikâyede keşfedilmeyi bekleyen
bir gize ...