".... Önümdeki bitimsiz yolun ucunda, uykuyla uyanıklığın arasındaki sıcak, korkutucu, belirsiz çizgide konak porselen beyazıyla gitgide yükseliyor. Köşeli çatı, uzayan çam ağaçları, tam da göğün kristalini çatlatan, bir yerinden dörde beşe bölen iğne yapraklara çatının saçaklarının perçemleyen sütlü maviler... orda bir gök kırışığı... güvercin yuvalarıyla parça parça. Şehrin her yana dağılan uzantılarından biri gelip orda biçimlenmiş, bir boşluk gelip bu uzantıya yerleşmiş, içini oymuş, önce ya ...