Devlet ve toplum yapısında bozulmaların görülmeye başlandığı 17. yüzyıl Osmanlısı, ilmiye sınıfının en alt zümresini temsil eden Kadızâdeliler ile Sivâsîler (sûfîler) arasında gerçekleşen hararetli tartışmalara tanıklık etmiştir. Esas itibariyle problemin ıslahına katkı sunmayı amaçlamış ancak amaca yönelik yöntemlerde anlaşamamış bu iki ekol, birbirine karşı yaklaşık yüzyıl boyunca devam edecek bir mücadele sergilemiştir. Bunlar arasında fakihler olarak da anılan Kadızâdeliler’in savunduğu fiki ...