Viyana, Osmanlının kadim rüyasıydı. Biri Kanunî zamanında olmak üzere, iki kere kuşatıldı, ama bir türlü fethedilemedi. Nice akıncı, kaderine, surlarının dibine kadar gelse de, Viyanaya bir türlü giremedi.
Ama bu akıncıların torunları asırlar sonra, işçi veya öğrenci olarak da olsa, Viyanaya gelip orada mesken tutabildiler. Kılıçla, okla, topla ve tüfekle gerçekleşen fetihlerin geride kaldığı bir çağda, cihadın tarzını değiştirip, çalışmak veya okumak üzere geldikleri bu diyarda nice kalbi ...