İnsan ilişkileri, din-ahlak-hukuk üçgeninde gelişmektedir. Sınırlı kaynakların, sınırsız taleplere cevap verebilmesi için bu isteklerin sınırlandırılması gerekir. İnsan, arzu ettiği her şeye sahip olmak ister. Bazen bu duygu, başka insanlara zarar vermeye kadar gidebilir. İşte tam bu noktada hukuk devreye girer ve kişinin istediği şeye meşru yollarla sahip olmasını temin eder.
Mal ve hizmetlerin meşru olarak alımı, aktarımı, kullanımı hukukun sınırlarını çizdiği akitlerle mümkündür. Akitler ...