DÜNYAYA, bir misketin cam göbeğinden baktığımız çocukluk günleri, yaşanan yıllar kadar uzak, geçen zaman kadar eski değildir.
Yaratanın hadsiz nimetleri içinde, zihninize bahşettiği o geçmişi yâd etme nimeti ile, anılardan bir köprü kurar, onunla en uzak zannettiğiniz günlere, çölde kaybolmuş bir masal ülkesinin hazinelere malik virane sarayına giden bir yegâne geçitten geçer gibi geçersiniz.
Küçük bir anahtarın naftalin ve leylak kokan eski bir çeyiz sandığını açması gibi; ufacık ...