Masamın üzerinde özenle yerini korumaya çalışan kurumuş güllerin kahverengine saldırmış ve dokundukça çıtır çıtır seslere boğulan yaprakları
yorulmuş. Bu yapraklara ben ne zaman baksam, yorgunluktan eğilen kafalarını kaldırabilecek bir mevsim bulamayınca bana hiç bakmadılar.
Her şey yoruluyor. Güller de yorulur. Günlerin yorulduğu gibi. Her akşam, güneşin evini barkını toplayıp grilerin arkasına göç etmesi gibi
yoruluyoruz. Herkes birbirini yoruyor. Sen beni yoruyorsun, o seni yor ...