Yılkı, akşamın dar vakti "sığır yolağı" denilen dar geçitten, arzı gümbür gümbür sarsarak girerdi köye. Yazı yabanın canavarıyla, kurduyla girmiş olduğu cenklerden yarı vahşi bir hale gelmiş olan yılkı başı aygır, muzaffer bir kumandan edasıyla gerile gerile, yılkıyı kendilerine tahsis edilen geniş ağıla doğru sevk ederdi. En geride kalan en arık atta içeri girdiğinde, yağız iki delikanlı zulalandıkları yerden fişek hızıyla fırlayarak ağılın kapısını kapatırlardı. Atlar ağılın "madrap" tabir edi ...