"Hamidiye Camii'nin şerefesinde yavaşça dolanan bir müezzin salâ veriyordu. Süvari ve piyadeler cami avlusunda saf tutup Padişahı beklemeye başlamışlardı. Her hafta Padişahı görmek için İstanbul'un değişik yerlerinden gelen insanlar yine gelmişti ve oldukça kalabalıktılar.
Namaz saatine yakın kalabalığın içinde fısıltılar dolaşmaya başladı:
Cuma selamlığı olmayacakmış.
Padişah gitmiş.
Vahdettin İngilizlere sığınmış.
Padişah yaban illere gitmiş.
Ezan okundu, cemaat s ...