“Yeni, yepyeni kendisiyle baktı gökyüzüne. Mavilik sardı içini, bulutları kucağına aldı, başı arşa yükseldi. Cennet serinliği sardı bedenini. Uçan kuşun, kanadında duyduğu hazzı duydu bedeninde. Güneşin sıcaklığı her bir yanını ayrı ısıttı. Teni güneşin sıcaklığında ilk kez ürperdi. Bir kızın gözlerinin bu denli güzel olduğunu, orada mesken tutmasının acemiliği sardı. İlk kez bir kız karşısında tüm dilleri unuttu. Dimağında cümle şöyle dursun, sözcük bulamadı. Yalnızca kendinde saklı kalacak söz ...