Tel örgülerden içeri iki camız sürülmüştü. Ellerinde hiç bir kesici alet yoktu. Canlı canlı onlarla boğuşup öldürecekler ve yaşayabilmek için çiğ olarak yiyeceklerdi.
Ölüm; Dayanma gücü ile, kader çizgisi arasında bıçak sırtında bir yerde idi her zaman.
Savaş, esirlik, kaçış...
Korkusuzluk ona kendi yaşam alanında konumunu kendi tayin etme hakkını verdi.
Ölüm onun için bir hiçti!
O hep kazandı.
Çünkü;
O her doğanın mutlak sonunun ölüm olduğunu çok iyi biliyordu